10 Ağustos 2015 Pazartesi

CHIOS - SAKIZ ADASI 2015 Part 2

13 yıl aradan sonra evli ve çocuklu :) bir Sakız gezisi daha ...
Süresi dolmamış bir schengen vizesi ve İzmir 'de oturuyor olmak hafta sonu günübirlik bile olsa Sakız adasına gitmek için  yeterli!
Sakız Limanına yaklaşırken

Kıştan kalan ve süresi dolmak üzere olan vizemiz varken pazar günü için hızlı ve kısa bir Sakız programı yaptık. Pazar sabah erkenden çeşme limanına gittik bu sefer biletlerimizi Ege Birlikten ( gidiş - dönüş 20 € ) aldık. Kızımız Nehir yol ücreti 0 €. Bu arada Nehir 'in vizesi olmadığı için 1 hafta öncesinden evraklarını Ege Birlik Çeşme 'ye kargo yapmıştık. Sabah gümrüğün yanındaki Ege Birlik gişesinden biletlerimizi aldık.
Çeşme Liman 
Geziye nerden başlayacağımızı bilmeliyiz :)

Yaklaşık 50 dakika süren feribot yolculuğumuz sonunda Nehir 'in vizesinin pasaportuna yapıştırılması için biraz beklememiz gerekti. Mayıs 'ta Kos Adasına gittiğimizde bu kadar beklememiştik. Sanırım o yüzden bana uzun geldi bu bekleme işi..
Daha önceki gelişimizde Pirgi, Mesta, Lagada köylerini gördüğümüzden bu sefer liman çevresinde vakit geçirdik, zaten akşam 18: 00 feribotumuzun kalkış saati.
Liman boyu bizim kordon boyu gibi kafeler ile dolu. 12 yıl öncesine göre daha tek tip daha pop mekanlar olmuş. İlk geldiğimizde daha salaş daha kendi halinde yerler hatırlıyorum. Bizim Cunda Adasındaki taş kahve gibi yüksek tavanlı tavla oynanıp kahve içilen yüksek sesle sohbetlerin edildiği bir iki kahve kalmış. Daha çok turistlere yönelik olmuş.
Pazar günü çarşıda sadece bu küçük bakkallar açık diyebilirim
 limanın iki üç sokak paralelini gezebilirsiniz fazlası yok zaten

Çarşısı öğlen saatleri hele pazar günleri hayalet sokak !
Ama ouzo, mastic, reçel yani kısaca adaya özgü alabileceğiniz hediyelik eşya satan ve tadım yapabileceğiniz dükkanlar feribot saatine kadar açık.
Yunan adalarında yemeyi içmeyi neden çok sevdiğimi söyleyeyim; bizde Çeşme Dalyan 'da Bodrum Gümüşlük' te rakı balık yapalım deniz kokulu keyfimiz olsun dediğinizde %90 kültür olan balıkları deniz balığı diye size sunarlar.. gecenin sonunda alkol kontrolüne takılmışsınız gibi sizi hesapla yoklarlar ki her seferinde fazla yazılmış bir meze, söylemediğiniz bir ara sıcak yakalarsınız !!!
Limandaki Delfinia

Bu sefer liman 'da Delfinia adlı restauranta oturduk. Samimi kendi halinde bir yer.
Kalamar dolma ve ahtapot ızgara söyledik ama daha önce yediklerimize göre oldukça yağlıydı.
içi beyaz peynir, domates ve biberli harç ile dolu kalamar ızgara

Siparişimizi alan mekan sahibine başka ne sipariş verelim dediğimizde ızgara mastello peyniri ve greek salata önerdi. Biz daha önce yemediğimiz mastello ızgara söyledik, bir numarası da yoktu açıkçası hellim ızgara tercih ederim. Herşeyi marul yaprağı üstünde sunmalarını da pek sevmedim ( bende biraz cins miyim ne :) )

Mastello Peynir Izgara

Greek salata ise çoban salata üstü kalın bir dilim beyaz peynir ile servis ediliyor ilk Sakız Adasına gelişimizde yemiştik bi daha da sipa riş vermedik açıkçası !
Nehir için 1 porsiyon papalina söyledik fena değildi. Favori rakımız Barbayanni ( 20 lik 8 € ). Toplamda 40  € ödedik.
Eğer uzağa gitmediyseniz limanda oturabileceğiniz bir mekan ama yemekler çok lezzetli değil. Fiyatlar normal. Çalışanların çabası ve ilgisi memnun kalmanıza yetecektir. Yemek sonrası kahve ve şişesi ile masanıza getirdikleri sakız likörü ve mini dondurmalar sizi keyiflendirecek.

Tekrar hatırlatıyorum vaktiniz varsa kahvenizi pirgide, balığınızı Lagada 'da yiyin. bknz: http://denizinnotlari.blogspot.com.tr/2011/07/sakz-adas.html


Frappe fotoğrafı koymadan olmaz :) Genelde bardağı 2 - 2,5 €
Son olarak alacağınız hediyelikler belli sakız, reçel, ouzo.. birde benim gittiğim her yerden aldıklarım mug, kaşık, magnet, t-shirt, Nehirim için kurşun kalem, kar küresi :)


9 Ağustos 2015 Pazar

SELÇUK - 7 BİLGELER ŞARAPHANE/ OTEL

ÜZÜM BAĞLARI, ZEYTİN AĞAÇLARI İÇİNDEKİ HUZUR !!
Bugüne kadar gitmemiş olmak bir kayıp olan, tek düze otel tatillerine işte bir alternatif daha ...
İzmir-Aydın otobanından Selçuk çıkışından çıkıp ilerliyorsunuz. Selçuk'un içinden Kuşadası'na doğru dönmeyip düz Aydın'a doğru devam ettiğinizde Çamlık'a geldiğinizde, sağda Tren Müzesi'nden içeri girip yaklaşık 1 km. gittiğinizde solda 7 Bilgeleri göreceksiniz.  Ve daha önce keşfetmediğinize üzüleceksiniz. Patika yolun sonunda solda iki katlı taş bina; 7 Bilgeler. Restaurant ve caz konserlerin organize edildiği avludan oluşan binanın girişi lavantalarla çevrili.

http://www.yedibilgeler.com/tr

İsim neden 7 Bilgeler; sadece isim benzerliği olmadığını (işletme sahibi Bilge Bey) web sitelerinde kendi anlatımlarından göreceksiniz. Binaların isimleri, şaraplarının isimleri işte bu bilgelerden geliyor.
7 Bilgelere girince Restaurant 'ın bulunduğu ana bina

Hemen patikanın aşağısına baktığınızda üzüm bağları, tepelerde çamlar, zeytinler alabildiğine yeşillik görüyorsunuz. Eğer ana binadaki odalarda kalmıyorsanız konaklayacağınız evlere giderken zeytin ağaçlarının arasından yürüyorsunuz. Hava karardığında çok güzel ışıklandırıldığını göreceksiniz. Her yer bakımlı ve huzur verici..



Aşağıya doğru indiğinizde yüzme havuzu karşınızda ;temiz sessiz. Havuz başında gürültülü müzik ile cep telefonu ile sosyalleşip bira içmeyi sevenlerdenseniz bence buraya gelmeyin !!!
havuz başında kaldığınız odanızdan restauranta bağların yanındaki patika yoldan gidiyorsunuz
Burada da istediğinizde bira içip patates kızartması yiyebiliyorsunuz, ya da şarap bağlarında üretilen şaraplardan tadabilirsiniz tabi ki istediğinizde getiriyorlar :) Ama gittiğiniz diğer yerlerden farkı, burada hem çalışanlar hem konaklayanlar dingin.
Genellikle gittiğimiz otellerde 3,5 yaşındaki kızım için havuz tercih etmiyorum, ama burası kendi özel havuzunuz gibi temiz ve sakindi gönül rahatlığı ile hep birlikte yüzdük. Zaten ilk geldiğinizde odamıza yönlendirilirken; " havuzdan da faydalanabilirsiniz, temizdir havuzumuz " dediler.
Yüzerken gözünüz alabildiğine ağaç, yaprak, dağ, gökyüzü...

Özenle ve sade döşenmiş tertemiz odamıza yerleştikten sonra ( odanın anahtarını aldığınız anda ince düşünülmüş şıklığın sizi beklediğini hemen anlıyorsunuz ) biz kitaplarımızı Nehir 'de dergisini alıp havuza gittik. Bizden başka kimsenin olmadığını görünce yüzdük yüzdük yüzdük ...

Havuz kenarında otururken manzaraya dalıyorsunuz. Burası alternatif yaşamın mümkünlüğünü gösteriyor. Bu arada biz otururken bağdan koparılmış bir kaç salkımı tadına bakmamız için, akşam içmemiz muhtemel şarabın yapıldığı üzümlerden getiriyorlar bu esnada kısa bir sohbet geçiyor aramızda ilk defa mı geldiniz burayı nerden buldunuz... 
Profesyonel aile işletmeciliğinin çok güzel bir örneği olmuş 7 Bilgeler. Direk işin içinde direk işin başında!
Biz burayı Barış sayesinde  internetteki  Emin Fındıkoğlu caz konseri duyurusu ile keşfettik. Cumartesi akşam yemeği sonrası avluda yaklaşık 70 -75 kişilik şarap ve caz seven topluluğa güzel bir konser verdiler. 7 Bilgelerde caz konserleri devam edecekmiş, meraklılarına duyurulur. İnternet sayfalarını ziyaret ettiğinizde bu etkinliklerden haberdar olabilirsiniz.
Oda + kahvaltı hizmet veriyorlar. ( 310 TL civarı )
Dışarıdan sadece yemek yada kahvaltı içinde gelinebiliyor. Bağ manzaralı tatlı esintili büyük bir terasları var. Avluya bakan iç balkonlarında da yemek yiyebiliyorsunuz.
Restaurant alacarte hizmet veriyor.
**Konser akşamları yemek fiks menü ( 80 TL ) Bizim gittiğimiz haftanın menüsü :
önceden fesleğen soslu mozarella + içi karides dolu çıtır sigara börekleri + ana yemek olarak da hollandaise soslu çupra yada mantarlı dana incik yanında tarhan otlu patates püresi + dondurma.


Kendi şaraplarında oluşan menülerinden içeceğiniz şarabı seçiyorsunuz biz Bias 2011 seçtik ( şişesi 78 TL ) bu ödüllü şaraplarındanmış 2012'si de var ama o ödüllü değil ! menülerinde detayları yazıyor. Avluda alış veri yapabileceğiniz  mağazaları var, şaraplar restaurant fiyatından ortalama 20 TL daha ucuza satılıyor.
Konserler 21:30 başlıyor...
**Konserler için kısa 3 not  ;
1 - Konserin verildiği avlu, restaurant ve mutfağın yanında olduğundan konser boyunca mutfaktan gelen çatal-bıçak sesi (bulaşık ve servis gürültüsü) zaten kötü olan ses düzenine hiç yardımcı olmuyor. Amacı müzik dinlemek isteyenler için hoş değil. Geniş arazi içerisinde alternatif başka noktalar konser düzeneği için belki düşünülebilir.
2 - Konser boyunca şarap almaya kalkan mı istersin , sağa sola koşan çocuk mu istersin , kalkanların yerine geçmeye çalışan köşe kapmacılar mı .... Kısacası salt müzik beklentiniz olmamalı.
3 - Konser repertuarı ortama göre basitleştirilip , popülerleştirilmiş. Emin Fındıkoğlu Trio'dan daha caz ağırlıklı bir liste beklerken popüler şarkıların söylendiği nostaljik hafif müzik esintisi dinledik.
konser öncesi Emin Fındıkoğlu ile birlikte

Bu kadar yazdıklarımdan sonra tahmin edersiniz kahvaltıları da çok güzel. Karadutlu yoğurtlarına bayıldım. Kahvaltıda yediğimiz şeyler zaten belli ama neden bazı yerleri çok beğeniyoruz, ürünlerin kalite ve lezzetlerinden..
7 Bilgeler ile ilgili son bir not daha yazmak istiyorum. Alaçatı' da butik otel, ev pansiyon olarak en az 3 farkı otelde kaldım, dekor konsept olarak taş / kireç köy evleri kanaviçeli güllü desenli dekorlu eskitme mobilyalar ev reçelli kahvaltılar orada da var. Ama orada çoğunluk köy halkı tarafından satılmış evleri restore edip butik hizmet veren sonradan gelmiş bir anlayış var.. Benim ilk Alaçatı 'ya gittiğim 2002 yılında daha az ev pansiyonu vardı, sokaklarda yürümek daha mümkündü, mekanların sahipleri , adları belliydi. Şimdi her yıl büyük çoğunluğu el değiştiren mekanlar geçici bir ün yaşıyor.. Umarım yakın zamanda kendi doygunluğuna ulaşıp eski müstesna haline döner...
7 Bilgelere gidince havuzlu 8-10 odalı butik otellerin alası Alaçatı'da da var diyebilirsiniz ama burada yaşayan çalışan alternatif bir hayat var. Siz de buna şahit oluyorsunuz..