26 Temmuz 2018 Perşembe

LVIV - UKRAYNA


SON YILLARIN EN POPÜLER VİZESİZ ROTASI - LVIV

Gece -Opera Binası
Gündüz - Opera Binası
Geçen sene o kadar çok Lviv hikayesi dinledik, okuduk ki bu seneki 1 haftalık tatilimizi buraya planladık. Kıştan uçak biletlerine baktık, çok uygun fiyatlı uçuşlar yoktu. Zaten İzmir 'den direk Lviv 'e de uçuş yok.
Fiyatlar arasında çok fark olmayınca, THY 'den en kısa bekleme süresi olan uçuşu seçip 2 yetişkin 1 çocuk için, gidiş - dönüş 3100 TL ye biletlerimizi aldık. ( genel gözlemim vizesiz yerlere özellikle uçak fiyatlarının yüksek olması )

Son yıllardaki yurt dışı seyahatlerimizde çoğunlukla apart otellerde / evlerde konaklama seçtiğimiz için yine booking üzerinden rezervasyonumuzu yaptık. Airbnb de hemen ödeme zorunluluğu olduğu için çoğunlukla booking tercihimiz oluyor.
Yaptığımız harita çalışmaları sonucu şehrin ana merkezi olan Rynok Square' e yakın, yürüme mesafesinde seçiyoruz apartımızı ( soprano apartment).

Uçağımız akşam 21:00 - 21:30 saatlerinde varacağından ve olası bir rötar ihtimaline karşı ev sahibinin havaalanı transfer hizmetinden faydalandık. ( booking sayfasında detaylar kısmında bu hizmeti sunduğu yazıyordu.) Küçük çocuğumuz olduğundan ve gece geleceğimizden bizi alandan alması için mailleştik, 3 dolara alabileceğini söyledi. İyi ki de bu yolu seçmişiz ! Çünkü rötarsız indik, ancak sırada önümüzdeki kimlik ile gelmiş Türk yolcuların form doldurma ve mülakatlarının uzun sürmesi yüzünden yaklaşık 45 dakika beklemek zorunda kaldık. Ve polis kontrolden geçtiğimizde saat oldukça geç olmuştu.
Hava alanında exchange ofis var ancak kuru şehir merkezine göre düşük olduğu için biz kullanmadık. Ertesi sabah bozdurduk. ( Bu arada Uber ve Taksiler doları da seve seve kabul ediyorlar. )

Ülkeye İlk Kez Giriş ve Kimlikle Gidiş Detayları :

Uçaktan inip sıraya girdiğinizde sıra size geldiğinde, polis ilk gelişiniz mi diye soruyor ve eğer ilk gidişiniz ise pasaportunuzu size geri verip yan taraftaki odaya yönlendiriyor. Bizde de öyle oldu, bir polis memurunun ve karşında iki sandalyenin olduğu odaya geçtiğimizde, kamera karşısında
*rezervasyon çıktılarımızı
*dönüş biletlerimizi göstermemizi istediler. Biz bunların çıktılarını almış ve bir dosya yapmıştık. Tek tek baktı ve fotoğarflarını çekti. Daha sonra
*üzerimizde ne kadar para olduğunu ve göstermemizi, ekrana karşı saymamızı istediler ve onların da fotoğraflarını çektiler. İçerideki işimiz yaklaşık 4 - 5 dakikada bitti kontrolden geçtik.

Ancak buradaki sıkıntı, kimlikle gelmiş ve rezervasyonunu gösteremeyen, İngilizce bilmeyen ve bu yüzden kimlik ile gelenlerin doldurmaları gereken form yüzünden sıranın beklemesi.

**Kimlik ile geçiş yapmayı düşünenler, sıraya geçmeden formları doldurur, konaklama bilgilerinin olduğu çıktıları ve dönüş bilet çıktılarını ellerinde hazır ederler ise çok beklemeyeceklerdir..

Biz 6 gece konakladık. Aslına bakılırsa 3 gece 4 gün bu şehir için oldukça ideal.

Lvivmozart Festivali programında iki konser izledik. Bir tanesi Mozartkids - çocuk etkinliği idi.
Kiev , Odessa gibi şehirler uzak olduğu için günü birlik gidilme şansı yok. Şehir merkezi baştan aşağı 1-2 günde bitecektir. Bizim gittiğimiz hafta LvivmozArt Festivali vardı, bu kapsamda iki konser izleme şansımız oldu. Ben öncesinde internetten arama yapmış ve bu festivali bulmuştum. İngilizce sayfasından da bizim olduğumuz günlerin çıktılarını almıştım. Buna göre programımıza bir konser birde 6 yaşındaki kızımız için Mozartkisds etkinliği ayarladık.

Konserin başlamasını beklerken

**Merakınız var ise internetten gideceğiniz şehir için festival takvimi aratırsanız, bu tarz etkinliklere ulaşabilirsiniz. Örneğin bizim gidişimizi 1 hafta öncesinde Jazz festivali kapsamında Kerem Görsev Trio da oradaymış...

Sokak sanatçılarından biri, küçük kemancı Nehir ile poz da verdi.
Bir çok Avrupa şehrinde olduğu gibi burada da her meydan, her sokak çok yetenekli, çok keyifli sokak sanatçıları ile dolu.
Sokaklarda her gün çocuklar için bir eğlence var
Birçok kafe ve barda neredeyse her akşam canlı müzik oluyor. Bu mekanlarda müzik için ayrıca para ödemeniz ya da rezervasyon yapmanız gerekmiyor.
Kahve Madeninde izlediğimiz canlı performans
**Şehrin merkezi, kalbi; Rynok Meydanı ve çevresindeki çemberden oluşuyor. Benim aşağıda yazacağım ve muhtemelen diğer bloglarda da okuduğunuz mekanların hepsi bu bahsettiğim çember içerisinde . Biz çoğu notlarımıza aldığımız yerleri, tesadüfen başıboş dolaşırken bulduk.
Opera Binasının önündeki dev kestane ağaçlarının olduğu yol
Belediye binası önünden 1 saatlik şehir turu yapabileceğiniz mini tren turu kişi başı 80 UAH ödedik, kulaklık dağıtılıyor ve dil seçeneklerinde Türkçe de var!

Yağmur diner poşetten satranç tahtaları çıkar bütün banklar dolar

** Havası ile ilgili bir uyarı; her an yağmur yağabilir. Yağmurluk, şemsiye ve sırt çantanızda yedek çorap ile gezmeniz gerekebilir. Sıcaklık ideal olsa da , birden kovadan boşalır gibi yağmur yağar ve siz ıslandıktan sonra güneş çıkabilir. Bizim 6 günlük seyahatimizin sadece bir günü yağışsız geçti.

Heykel müzesi gibi mezarlık; Liçakov mezarlığı
Liçakov Mezarlığı neredeyse şehrin kendisi kadar büyük
Lychakiv Mezarlığı; 1700 lü yıllarda kurulmuş; yazar, politikacı, opera sanatçısı bir çok ünlünün mezarının olduğu heykeller ve anıtlar geçiti olan bir açık hava müzesi adeta.

** Biz Uberi merkezin biraz dışındaki, büyük heykellerin bulunduğu meşhur mezarlıkları *Lychakiv cemetery görmeye gitmek için kulandık. Aslında yürünebilecek bir mesafe fakat yanımızda küçük kızımız olduğundan yürümeyi düşünmedik. Operanın bulunduğu merkeze 3 km uzaklıkta. Taksiye sorduğumuzda 200 UAH fiyat verdi. Uberden baktımızda aynı noktadan 60 UAH fiyat çıktı. Tabi Uber ile gittik. Biz oradayken sağanak bir yağmura yakalandık. Dönüşte Uber için  yine uygulamaya  girdik fiyatlar yükseldi, yağmura bağlı anlık 120 - 150 gibi rakkamlar çıktı. Biraz tente altında bekledik ve fiyatın düştüğü bir an seçimimizi yaptık. 46 UAH a döndük.


Lviv'de dolaşırken, hiç yeni bina göremiyorsunuz, asırlık , kemerli , sütunlu, çatısı heykel süslemeli binalar bir çoğu imkansızlıklardan yıkılmak üzere. Oysaki fotoğraflarda da göründüğü gibi herhangi bir Avrupa ülkesinde görebileceğimiz güzellikte binalar. Ancak kullanılan kısımları ve görünen cepheleri hariç bakımsız. Tabiki bulunduğu coğrafyanın siyasi ve ekonomik geçmişi, insanların maddi imkansızlıkları bunu etkiliyor. Avrupanın başka bir yerinde olsa sürekli bakımı yapılıp, restarasyon çalışmaları olurdu. Ancak burada tek tük binalar restarasyon çalışmalarına alınmış devletin gücünün  hepsine yetmediği ortada. Mülk sahiplerinin de çoğunluğunun böyle bir parası yok. Ülkenin ayakta kalma , geçim sıkıntısı ara sokaklara eski yapıların içine girince anlaşılıyor.
** Bizim kaldığımız daire iç avlusu olan 130 yıllık 3 katlı bir apartmandı. Evin içi son derece temiz ve yeni ancak binanın içi oldukça bakımsız. ( muhtemelen airbn ve apart tercih ettiğinizde sizde bu tarz binalar ile karşılaşacaksınız. )

Yürüyerek şehri gezebilmek için konaklamanızı ,Rynok Meydanı ve çevresinden rezervasyon yaparsanız rahat edersiniz.

Şehirde gençler dahil neredeyse kimse İngilizce bilmiyor, İngilizce bilmeyen Uber şoförü bile var. Lviv sanırım daha çok iç turizmi olan bir şehir olduğundan şuana kadar pek ihtiyaç duymamışlar. Ama yine de bazı mekanlarda İngilizce menüler ve İngilizce bilen en az bir garson bulabiliyorsunuz.

KAHVALTI  :

Giden herkesten duyacağınız ve mutlaka gidilmesi gereken BACZEWSKİ:

Dünyanın ilk Vodka üreticisi aileye ait mekan, Lviv 'in en ünlü ve en şık restaurantı olmuş.
Takım elbiseli, eldivenli garsonların olduğu, çeride kuş sesleri ve piyano eşliğinde açık büfe kahvaltı  edebileceğiniz ve mutlaka bir sabahı buraya ayırmanız gereken mekan. Kahvaltı için rezervasyon almıyorlar. Sabah 08: 00 de açılıyor biz ilk iki sabah giremedik önümüzde yaklaşık 20 kişilik bir kuyruk vardı. Ertesi gün saatlerimizi yedi buçuğa kurduk ve sekize beş kala oradaydık. yaklaşık 10 dakika sora içeri girdik. ( öğlen ve akşam da yemek yiyebilirsiniz ancak rezervasyon gerekli yada yine sıra bekleyebilirsiniz )
Ödemeyi içeri girmeden yapıyorsunuz. 6 yaşındaki kızımızdan ücret almadılar. Şampanyalı, açık büfe kahvaltı için kişi başı 130 UAH ödedik.

Baczewski *Zaten kahvaltıda şampanya olmalı canım :)

Tabelası Merdaneli Meşhur Strudel LVIVSKI PLJACKY:

Bizim kahvaltı için kullandığımız bir diğer yer burası. Lviv 'in meşhur strudel adlı hamur işini tadabileceğiniz bir fırın. Taza taze yapılan hem tatlı hem tuzlu hamur işlerinden yiyebilirsiniz.
Ispanaklı beyaz peynirli, mantarlı tavuklu, somonlu gibi tuzlu çeşitleri olduğu gibi, asıl meşhur versiyonu üstüne pudra şekeri serpilmiş, elmalı olanı. Cheese Cakeleri de meşhur.
İstediğiniz kalınlıkta kesip tarıyorlar, ona göre ücret ödüyorsunuz.

Meşhur Strudelcimizi merdaneli tabelasından tanıyınız !
Fırından yeni çıkanlar
Elmalı Strudel *üzeri vanilya soslu

Türk usulü tost bulabileceğiniz GLORY CAFE: 

Biz kızımız tost istediği için burayı internetten bulup gittik. Daha önce gidenler, türk usulü kahvaltı ve bardak çay içilebilecek bir yer olarak yazmış. Bizim için bardak çay ve yurt dışında türk usulü kahvaltı bir gereklilik olmadığından burası ilk sıralarımızda değildi. Gittiğimizde iki tane kaşarlı tost ve kızımız için 1 sıkma portakal suyu söyledik. Tost yanında patates kızartması domates zeytinde koymuşlar. Ücretler yüksek mekan standart bir kafe. Lviv'in kendi temalı restaurantları gibi değil. Bir Türk tarafından işletildiği de tavandaki sürekli açık büyük LCD ekranlarından belli. Başka oturduğum hiçbir Ukraynalı mekanında görmedim diyebilirim.

2 Tost ve portakal suyuna 223 UAH ödedik. ( şampanyalı kahvaltıya 2 kişi 260 UAH ödediğimizi hatırlatırım )

Bunlar dışında bir iki nokta da görebileceğiniz kruvasancı LVIV CROISSANTS:

Büyük boy çikolatalı yada istediğiniz peynir ve şarküteri ile sandviç yaptırabileceğiniz çeşitleri var hızlı bir kahvaltı için ideal biz sadece döneceğimiz gün havaalanına gitmeden önce burada yedik.

Dev krusanlar 25 ile 37 UAH arası. Sade isterseniz 15 UAH


AKŞAM VE ÖĞLEN YEMEKLERİ 

Benim 1. favorim olan MONS PIUS : 

Ermeni kilisesinin hemen yanındaki güzel avlu içinde güzel bir atmosferi olan restaurantta  çok lezzetli et yemekleri yiyebilirsiniz. Tavşan ve ördek gibi av hayvanlarının da etleri mevcut.
Menüde ücretler ve gramları yazıyor. Seçtiğiniz etin en az kaç gram olabileceğini garsonlar belirtiyorlar.
Benim favorim kavurmalı humus oldu, ilk gittiğimizde ortaya söylemiştik. Son akşamımızda yine burada o humustan yemek için gittik. 3 kişi et yemeği ve bir şişe kırmızı Ukrayna şarabına 832 UAH ödedik.

Benim favorim, Kavurmalı humus. 
Ermeni klisesinin bitişiğindeki avluda olan restaurantın her sütununda ünlü Polonyalıların heykelleri var.

2. Favorim ARSENAL RIBS AND SPIRITS: 

Arsenal silah müzesinin altında olan diğer bir konsept et restaurantı. Tabi ki öğle yada akşam farketmiyor ne zaman gitseniz önünde kuyruk oluyor. Biz öğlen yemeğinde gittik. saat 13:00 de açılıyor. Sıraya girip tahtaya adınızı yazdırıyorsunuz. Biz öğlen gittiğimiz için çok beklemedik. İçerisi hem oldukça büyük hemde sürekli mangal üzerinde etler piştiği için çok beklemiyorsunuz.
Logosunda alev içinde bir domuz figürü olan restaurantta ızgara sebze, balık ve dana eti gibi çeşitlerde var.
Masaya oturduğunuzda garson geliyor ve masanızdaki kağıt üzerine bir tabak ve çatal bıçak resmi çiziyor. Her masada büyük rulo kağıt havlular var tabak ve çatal getirilmiyor. Etler tepsi içinde geliyor ve garson balta benzeri bir bıçak ile etlerinizi parçalayıp gidiyor. İçerideki birkaç sütunda  lavabo ve sabun mevcut.

2 bira 1 porsiyon balık ve 1 porsiyon et için 470 UAH ödedik.
*1 porsiyon ribs 129 UAH

Arsenal Rıbs And Spırıts

Tabak ve çatal-bıçak gelmeyen Arsenal Ribs :)


CELENTANO PİZZA: 

Tabi ki sevdiğimiz İtalyan şarkıcı Adriano Celentano 'nun adından esinlenilmiş. Belediye binasının karşı köşesinde, dışarıdaki masaları da keyifli olan iki katlı pizzacı.
Korkmadan pizzanızı XL söyleyin gözünüz de doysun karnınız da. Menüden seçebileceğiniz gibi kendi malzemeleriniz ile kendi pizzanızı da yapabilirsiniz. Biz ikinci gidişimizde XL, enginar, mantar ve mozerellalı pizza ve 1  şişe köpüklü kırmızı şarap için 338 UAH ödedik.

Enginarlı XL pizza ve köpüklü kırmızı şarap 338 UAH
Diğer bir öğlen , LARGE pizza 1 şişe kumpel lviv birası 215 UAH

POSHTA NA DRUKARSKI RESTAURANT:

Eczane müzesini sağınıza atlas otel / cafeyi solunuza aldığınız sokağa girdiğinizde solunuzda  koyu yeşil boyalı binayı göreceksiniz. Bütün duvarları kartpostallarla dolu, içeride el yapımı makarnaların yapılışını da görebileceğiniz eski postahane binası, altı restaurant üst katları ise hostel. Şehirdeki bir çok cafe / restauratta olduğu gibi burada da yerli çeşitli biralar var. Ayrıca buraya özgü ev yapımı tatlı erik şaraplarından da deneyebilirsiniz. Yağmura yakalandığımız bir ara bir kadeh erik şarabı içmiştim. Erik şarabı 1 kadehi 36 UAH

Akşam yemeği için gittiğimizde 1 tane mantarlı kremalı fettucini, bir tane peynirli sade fettucini ve ıspanaklı kırmızı fettucini 1 litre sangria için 380 UAH ödedik.

Tavuk ve mantar çorbası da menülerinde var. ( 35 -40 UAH )


PRAVDA BEER AND THEATRE:

Rynok Meydanında üç katlı yerden tavana kadar bira şişeleri ile dolu dev bir mağaza. Hediyelik eşya, taze ve şişe bira satışı da var. Her akşam ikinci katında canlı müzik yapan orkestralar çıkıyor. 19:00 canlı performansın başladığı saat.
Anlatılanlara göre bira konusunda eksper olan Çek Cumhuriyeti, Belçika ve Amerika 'dan en iyi bira üreiticileri buraya çağrılmış ve Ukrayna 'nın ünlü birası PRAVDA yapılmış.

33 lük şişe pravda bira 38 UAH

PRAVDA
Beer Theatre
HOUSE OF LEGENDS:

Mucizeler evi diye geçen binanın her katı farklı bir temada dekore edilmiş. En üst kat terasa çıktığınızda da çatıda bir arabanın olduğunu görüyorsunuz. Eskiden baca süpürgecisi ve ailesinin yaşadığı bir binaymış. Çatının bacasında sembolik heykeli mevcut. Burada biz bir şey yiyip içmedik. Ancak yine de her katını gezip, fotoğraf çekip, çatısına kadar çıkıp manzaraya bakabilirsiniz. Giriş katta hediyelik eşya mağazası da var. Ben muglarımı buradan aldım.


GASOVA LAMPA:


Ara sokaklarda yürürken sarı bir bina ikinci katının camından sarkan bir heykel ve kapısının girişinde dev bir gaz lambasının olduğu kafe de çay ve kahve molası verdik. Ayrıca kafenin dış cephesinde gaz lambasının buluşçusunun masada oturan bir heykeli var yanındaki boş sandalyeye oturup fotoğraf çektirmek de adet olmuş. İçerisi yüzlerce gaz lambasının sergilendiği bir mekan. Demir bir yangın merdiveninden döne döne tek kişi çıkabiliyorsunuz üst katlara. Yine bir çok temalı mekanlarında olduğu gibi girişinde hediyelik eşya satışı yapılıyor.

Bir çay ve bir kahve için ( çaylar porselen demlikte yaprak çay olarak yanında fincan ile geliyor. yaklaşık 3 fincan çıkıyor ) Toplamda 52 UAH ödedik.













CUKİERNİA:



Küçük dar uzun teraslı, çok güzel pastaları olan bir pastane. Özellikle böğürtlenli pastalarını görünce denemeden duramayacaksınız. Tatlı molası için ideal.
Dilimi ortalama 40 - 48 UAH


HANDMADE CHOCOLATE: 


Giriş katta çikolataların yapılışını izleyebileceğiniz, mis kokulu 3 katlı cafe - mağaza. Hediyelik alabileceğiniz gibi , otururken çayınızın, kahvenizin yanında da yiyebileceğiniz, çikolata cenneti.








DRUNK CHERRY - THE BEST LVIV LIQUOR:


Meşhur vişne likörü, belediye binasının karşı çaprazında sabahtan gece yarısına kadar açık olan ve önündeki bistroları her daim dolu olan meşhur vişne likörcüsü. Kulaklarında kırmızı vişneler olan hatun kişinin resmini görünce hemen markayı tanıyacaksınız. Başka bir çok sokak arasında da satış noktaları var. Ama burası fenomen olmuş. Biz bile her gün önünden geçtiğimizde birer bardak likörümüzü alıp yoldan geçenleri izledik. Ayak üstü kapı önünde içiyorsunuz ama ince uzun ayaklı cam kadehlerde ve mutlaka karşı köşede bir sokak sanatçısı eşliğinde.

2 kadeh likör 76 UAH


Yer gök şişe şişe vişne
Uzun ayaklı cam kadehleri
Dibinde tane tane vişneler

COFFEE MANUFACTURE :





Kahveye dair ne varsa
Yukarıda bahsettiğim likörcümüzün tam karşı sağında bulunan bu kahveci şehrin en meşhuru. Ve başka bir çok kafede de onların kahvelerini içiyorsunuz. kapı girişi kahve çuvalları ile dolu olan, ve aşağı baretinizi takıp madene inip kendi kahvenizi çıkartabildiğiniz konsept bir mekan. Akşamları kapalı iç bahçesinde canlı müzik oluyor. Bir akşam bizde bunlardan birine denk geldik ve caz dinledik. Bu arada sadece kahve değil, bira, çay da içebilirsiniz. Birçok masada gördüğüm içi zencefilli greyfut çayı da popüler galiba. Burada kahveye dair her şey satılıyor. Cezveler, potlar, presler, aromalar, fincanlar ….


LVİV, temalı kafe ve restaurantları ile meşhur bir şehir. Bir çok kafesi yukarıda da anlattığım gibi müze havasında.

Atlas Otelin karşısında eski bir eczane mevcut. Buranın da içine girdiğinizde eczacılık ile ilgili eski eşyaları görebilirsiniz. Aynı zamanda aktif bir eczane. Daha fazlasını görmek isterseniz 20 UAH verip gezebilirsiniz.

Opera Binası zaten şehrin en görkemli yaşayan binası , gece ışıklandığında önündeki havuz ile birlikte muhteşem bir manzara oluyor. Önünde uzanan dev at kestanesi ağaçları arasında yürüyebilir. Ağaçlar altında banklarda satranç oynayanları izleyebilirsiniz.

Ivan Franko Parkı
Ivan Franko

Arsenel silah müzesinin karşısında Ivan Franko parkı içinde yürüyüş yapabilir. Çocuğunuz var ise onu çocuk parkına götürebilirsiniz. Parkın arkasında yine Ivan Franko Üniversitesini görebilirsiniz.

Bu bahsettiğim ve bahsetmeyi unuttuğum diğer katedral, kilise ve anıtları yürüyerek görebilirsiniz. Arsenal Silah Müzesi karşısında Just Lviv It noktasından ücretsiz harita alabilirsiniz. ( İngilizce )

Opera Meydanından çiçek satıcılarının olduğu sokağa gidip, birbirinden güzel çiçek buketlerini koklayıp, fotoğraflayabilirsiniz. Çiçek pazarlarının karşısında büyük ve güzel çikolata, şekerleme mağazaları ROSHEN e girebilir hediyelik çikolatalarınızı buradan alabilirsiniz.

Lviv 'den bize kalanlar

*Temmuz 2018 - 1 USD = 26,40 UAH