İtalya ile ilgili en büyük merakımız Venediği görmekti. Evet çok güzel bir şehir. Ama en baştan söylemeliyim benim için Floransa - Toscana bölgesinin tamamı ve Roma ilk sırada geliyor.
Otobüsten indikten sonra tekne ile Venedik'e ulaşılıyor. 118 adadan oluşan şehri, 1800'lü yıllarda Avusturyalılar ilk defa karaya bağlıyor ve ilk olarak yurik kazıklar üzerine tahta geçici evler yapılıyor.. daha sonraları kazıkların araları doldurularak evler ve saraylar yapılıyor.
Vapuretto, gondol ve su taksileri ile şehir içi ulaşım sağlanıyor. Eğer Venedik nüfusuna kayıtlı iseniz , belediye teknesi 1 € , onun dışında dışarıdan gelen herkese 5 €. Büyük kanalı gezmenin en kolay yolu 5 € verip vapuretto ile gezmek. İç çekme köprüsü ve Rialto köprüsü en meşhur köprüleri. Bir sürü köprü arasından daracık sokaklarını gezerek bütün Venediği dolaşmanız mümkün ki zaten gondol ve tekne dışında başka taşıt olmadığı için şehir içini yürüyerek geziyorsunuz. Bisiklet bile kullanılmıyor. Zaten o kadar kalabalık ki sokaklar; ya oturabilir yada yürüyebilirsiniz, koşamazsınız :)
aç olmasanızda bu dilim pizza satan yerler sizi cezbediyor .... |
Ben yaşayan, kendi halini bize gösteren şehirleri seviyorum. Sadece turizme yönelik olduğu zaman sanki asıl görmem gerekeni göremiyorum gibi. Sokaklar, kafeler turist grupları ile dolu, sürekli hep aynı kalabalık. Bu yüzden böyle popüler şehirlerde hep meydanlardan uzak sokaklara, biraz daha şehrin içine gideriz. Ama Venedik'te bu çok fark etmedi açıkçası, sadece aldığımız hediyelik eşyaların fiyatları biraz daha düştü o kadar !
San Marco meydanı Katedralin önünde çok büyük ve güzel bir meydan. Meydanı gören kafelerde canlı klasik müzik çalınıyor. Bu kafelerde oturup 1 fincan kahve içmek 14 € !
koleksiyon kaşık : 4 €
magnet : 2,5 €
t-shirt : 5 €
magnet : 1 €
2 lt. su : 2 €
bardak meyve : 1,5 €
Venediğe gidip gondola binmemek olmaz ama biraz pahalı yarım saati 120 € , bir şişe şampanya ve plastik bardakta dahil !! Biz 6 kişi bindik kişi başı 20 € ödedik.
Venedik'in nemli havası olduğunu duymuştuk ve bizzat yaşama şansımızda oldu... Seçme şansınız var ise ağustosta Venediğe gitmeyin derim. Nefesinizi tıkayan üzerinizdeki, çantanızdaki giysileri ıslatan ciddi bir nemi var !
MURANO VE BURANO ADASI
@ Venice - Burano Adası |
Burano adası kartpostal gibi bir ada : Rengarenk evler , evlerin önünde kayıklar, balıkçılar...
Burano bir balıkçı adasıymış, zaten kıyı kayıklar ile dolu. Anlatılan hikayeye göre , balıkçılar geç saatte çakır keyif ! dönerlermiş, evlerini bulmakta zorlanmasınlar diye her ev ayrı renkte boyanırmış :))
@ Venice - Burano |
Burano küçük, sokakları, evleri, dükkanları tertemiz bir ada. Kocaları balıkçılık yapan kadınlar da boş durmayıp, dantel yapıp satıyorlar. Şirin mi şirin bir ada.
@ Venice - Burano Adası |
Meşhur bir iki balık restauratı var. Bunlardan birine oturun balık ve beyaz şarap için, sokakları evleri seyredin. Biz öyle yaptık !
1 tabak karışık deniz tabağı ; içinde yağda kızarmış çeşit çeşit balık ve kalamar var 19 € bir karaf beyaz şarap 10 € ve kişi başı masa işgal / servis açma bedeli ile toplam 36 € ödedik.
magnet : 2,5 €