Kaldığımız otelin penceresinden... |
Kanal turu sırasında camın ardından çekilmiş bir kanal fotoğrafı |
Kendine özgü yasaları ile özgürlükler kenti Amsterdam !
Neden kuzeyin Venedik 'i dediklerini şehirde dolaşırken anlıyorsunuz neredeyse her yüz metrede bir köprü görüyorsunuz ve her sokak mutlaka bir kanala çıkıyor. Venedik' tekinden farklı olarak burası gece gündüz yaşayan bir şehir; kanal boyunca sıralanan 150-200 yıllık binalar, kanallar üzerinde bolca göreceğiniz bot evler bunun kanıtı.
Central Station dan çıkınca sağınızdaki 3 katlı bisiklet parkı |
bolca soğuk ve yağmurlu günleri olan Hollanda da çocuklar için konfor ! |
Bisiklet; evet burada herkes bisiklet kullanıyor, hiç bu kadar çok ve büyük bisiklet parkları görmemiştim. ( Amsterdam Central Station 'dan çıktığınızda sağınızda üç katlı bir otopark göreceksiniz sadece bisikletler için ) Bisiklet yollarından yürümediğinizden emin olun, Aynı şekilde çok fazla ve sık tramvay yolları var yürürken dikkat etmezseniz biri size çok rahat ve çok sessiz çarpabilir :)
Akşamları saat 5 ten sonra çok yoğun bir trafikle karşılaşacaksınız!! bisiklet trafiği ! Bu arada çok fazla bisiklet kiralayabileceğiniz acenta var. Aslında birçok otelde bu hizmeti veriyor.
Gelelim 6 günümüzü geçireceğimiz bu güzel kuzey şehrine ait detaylara..
Akşamları saat 5 ten sonra çok yoğun bir trafikle karşılaşacaksınız!! bisiklet trafiği ! Bu arada çok fazla bisiklet kiralayabileceğiniz acenta var. Aslında birçok otelde bu hizmeti veriyor.
Gelelim 6 günümüzü geçireceğimiz bu güzel kuzey şehrine ait detaylara..
Küçük otelin küçük penceresinden kanal manzarası ! |
Otelimizin yanındaki tiyatro kaldığımız 5 gecenin 4 ünde de doluydu |
Amsterdam ' a gidiyorum deyince ; mutlaka mushroomlu kek ye, coffe shop a gitmeden gelme! gece Red Light Street 'te dolaş diyeceklerdir.
Buralarda çoğunlukla turistlerin dolaştığını göreceksiniz :))
Çiçek pazarının sırasında magic mushroom satan dükkanlardan biri |
Bizim gibi bir turla gelmediyseniz, hava alanından çıkmadan information merkezinden kalacağınız gün sayısına en uygun saati kapsayan bir I amsterdam card almanız. Biraz pahalı gibi gelecek en başta ama, sadece şehir içi sınırsız dolaşım değil 30 civarı müzeye ücretsiz giriş, ücretsiz kanal turu ve birçok yerde giriş indirimi sağlamakta.
Her kart ile bir ücretsiz şehir haritası ve bu haritada numaralar ile belirlenmiş ücretsiz giriş yapabileceğiniz ve kartınızı kullanabileceğiniz her yerin numaralı bir listesi de size verilmekte.
Her kart ile bir ücretsiz şehir haritası ve bu haritada numaralar ile belirlenmiş ücretsiz giriş yapabileceğiniz ve kartınızı kullanabileceğiniz her yerin numaralı bir listesi de size verilmekte.
( Bir tek hava alanından şehir merkezine giderken metroya bineceğiniz için bu kartı kullanamıyorsunuz, bunun için ayrıca bilet almanız gerekiyor biz alırken 4 tane aldık, tatilimiz sonu dönüşte de kullanmak için 2 tanesini ayırdık. )
I amsterdam kart kişi başı ücretleri:
24 saatlik €49
48 saatlik €59
72 saatlik €69 biz 5 gece kalacağımız için 72 saatlik kartlardan aldık. Bu arada ilk i amsterdam kartını kullandığınız gün ve saat başlıyor kullanım süreniz, kullanmaya başladığınız saati unutmazsanız bizim gibi son dakikasına kadar faydalanabilirsiniz.
Hava alanından metro ile şehir merkezine geldiğimizde , aslında yürüyerek otelimize 15 - 20 dakikada yavaş tempolu bir yürümeden bahsediyorum- gelebilirmişiz. Ama yol sersemliği ve mesafe konusundaki kararsızlığımızdan metrodan inince central stationdan kalkan tramvaylara binerek Rembrandt meydanına 4 dk. da geldik ! bir 3 dk. da yürüyerek otelimize vardık.
Odamıza yerleşip çantalarımızı bıraktıktan sonra 10 dakika ayaklarımızı uzattık haritalarımızı çıkardık ve işaretlemeler yaparak programımıza başladık. I Amsterdam Kartımızı tramvayda kullandığımız için artık 72 saatimizden geri sayım başlamıştı ve ücretsiz girişi olan yerlerden başlayarak ilk üç günümüzü doldurmak mantıklı olacaktı.
Öğleden sonra 3 civarı otele yerleştiğimiz ve yol yorgunu olduğumuz için uyuyup kalmadan sadece harita ve küçük sırt çantamızı alarak otelden çıktık. Rembrandt meydanı ve çiçek pazarı ilk gördüğümüz yerler oldu, Amsterdam Central Stationdan sonra. Çiçek pazarı düşündüğümden çok küçüktü,ben daha büyük bir yer bekliyordum açıkçası.
14 Şubat 2015 in hatırası :) İzmir 'deki evime bile geldiler !! |
Bulunduğumuz bölgede geniş bir tur attığımızda hava kararmaya başlamış ve artık karasular ayaklarımıza inmiş şubat soğuğunu hissetmeye başlamıştık. Artık bir yere oturup yemek yemenin zamanı gelmişti. Gelmeden önce her yerde sizinde okumuş olacağınız ve bolca tavsiye aldığınız gibi gibi Arjantin et restoranları oldukça fazla. Oysa ben daha çok balık özellikle şu meşhur ringa balığı ve benzerlerinden göreceğimi sanmıştım ama İtalyan ve Arjantin Et lokantaları daha çok var. ( Biraz daha kırsala gittiğimizde balık çeşitlerini gördük )
İki turist menü ve yarım şişe şarap söylediğimiz siparişin fişi |
Grill - Arjantin restoranlarında turist menü fiyatları min. 9.90 € dan başlıyor içeceksiz kişi başı. İlk gün porsiyon ve yemeği denemek adına 1 er tane turist menü ve ilave olarak yarım litre sofra şarabı söyledik. Dışarıdan bakınca mekan olarak en güzel görünen et lokantası RANCHO . Lezzet ve servisten memnun kaldık, daha sonra dönmeden son akşam yine aynı yerde bu sefer biraz daha büyük porsiyonlu bir sipariş verdik. Arjantin et lokantasına gidecekseniz buraya gidebilirsiniz tavsiye ediyorum.
Kendi kendimizin rehberi olarak: Sabah kahvaltı sonrası depar saat 10:00 da Vang Gogh ile buluşma ....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder